Fatih Erbakan: Kalp krizi vakalarının mRNA aşılarıyla bağlantısı araştırılmalı
TUNAKAN Yıldırım
Refah Partisi Yeniden Genel Başkanı Fatih Erbakan, dünya genelinde artan kalp krizi olaylarının koronavirüse karşı geliştirilen mRNA aşılarıyla ilgili olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirtti. Erbakan, “Bu tür salgınlarda Sağlık Bakanlığımızın bu tür konularda dışa bağımlı değil, yerli ve milli duruşla hareket etmesi önemlidir. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nü yine Refah Partisi olarak güvenilir bir kurum olarak görmüyoruz. … Bu Dünya Sağlık Örgütü’nün vesayetini bırakıp yerli ve milli bir istikamette yürümesi ve bundan sonraki adımların atılması son derece önemlidir” dedi.
Fatih Erbakan, bir dizi programa katılmak için bugün Karabük’e geldi. Erbakan, esnaf ziyaretinin ardından partisinin il başkanlığındaki basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erbakan, dünya genelinde artan kalp krizi vakalarının koronavirüse karşı geliştirilen mRNA aşılarıyla ilgili olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“ SAĞLIK BAKANLIĞIMIZIN BU DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN ÖĞRETİMİNDEN ÇALINMASI VE YURTİÇİ VE ULUSAL YÖNDE YÜRÜYÜŞÜ SON DERECE ÖNEMLİDİR”
“Sağlık Bakanlığımızın bu tür salgınlarda ve bu gibi konularda dışa bağımlı bir şekilde değil, yerli ve milli bir duruşla hareket etmesi değerlidir. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü’nü güvenilir bir kuruluş olarak görmemekteyiz. Yine Refah Partisi olarak.Daha önce birçok skandala da karıştık.Karışık bir örgüttür.Bill Gates Vakfı tarafından finanse edilen bir örgüttür ve bu nedenle bazı sakıncalı faaliyetlerin içinde olabilir.Bakanlığımızın son derece değerlidir. Sağlık, bu Dünya Sağlık Örgütü’nün vesayetinden çıkıp yerli ve milli bir istikamette, adım adım yürüyor.
“BU KAP DÖKÜMÜ VE EMBOLİ VAKASININ mRNA AŞISI İLE İLİŞKİSİ MUTLAKA ARAŞTIRILMALIDIR”
O zamanlar Corona’dan da bahsetmiştik. Faz basamakları tamamlanmadı, aşılar belli değil, yan etkileri belli değil, bu testler tamamlanmadı, son derece riskli. Nitekim Almanya ve Avrupa’da açılan tazminat davaları da haklılığımızı kanıtladı. Embolizm olayları, kalp krizi olayları, turbo kanser olayları, özellikle çok küçük yaşlara kadar inen kalp krizi… Bu Türkiye’de de yaygın. Küçük yaştaki bu pıhtılaşma, emboli ve kalp krizi vakaları ile mRNA aşısı arasındaki ilişki bilimsel olarak araştırılmalı ve kamuoyuna açıklanmalıdır. Genç kalp krizi vakalarının kaç tanesi MRNA aşısı oldu ve kaç tanesi olmadı, bir ilişki var mı; Bu konunun açıklığa kavuşturulması son derece önemlidir. Elbette Avrupa ve Almanya’daki olaylar da endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. mRNA aşısı üreten firmaların tazminata mahkûm edilmesi bu endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu.”